Hayatta hiçbir zaman nefsini öne çıkarıp mal, makam ve başka dünya nimetleriyle övünen, gurur duyan ve buna göre hareket eden biri olmadığıma şükrederek hemen her zaman nefsime sorduğum, ait olduğumuz toplum içinde sorgulamaya çalıştığım “ne zaman adam oluruz” sualini masaya yatıracağım.
Her şeyden önce Yunus aşkıyla Taptuk kapısında bir buçuk yıl boyunca ilk dersi “ben bir şey bilmiyorum” sözünü zikrederek yüreğinde ki odu yakmak için eğri büğrü odunu dahi o kapıya layık görmeme şuuru ile nefsimizi ıslah ederek İmam,ı Azam felsefesiyle “bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam başım göğe değerdi” dediğimiz zaman adamlık yolunda ilk ve en önemli adımı atmış oluruz.
O halde ne zaman adam oluruz?
Elin gözündeki zerre miktarı çöpe takılacağımıza kendi gözümüzdeki merteğin farkında olduğun zaman,
Yer, mevsim, saat ve şartların tesirinde verdiğin kararda sebat edip, mevsimin rüzgârına göre yalpalamadığın ve küçücük menfaatler karşısında eğilmediğin zaman,
Ağzından çıkan bir kelimenin karşı taraftaki muhatabına nasıl vardığını hesap ederek bin düşünüp bir ama pir konuştuğun zaman,
Şahsi ve akraba menfaatlerini bertaraf ederek önce garibin, mazlumun ve gerçekten hak edenin haklarına gönülden riayet ettiğin zaman,
Spordan sanata, eğitimden içtimaı hayata hemen her alanda haksız kazanç, şike, emrivaki, adaletsizlik ve zulüm yapmadığın zaman,
Kendinde var olan özelliklerinin dışında haksızlığa davetiye çıkararak liyakatin dışında mal, makam, mevki ve yerlere talip olmadığın zaman,
Bir gün hak vaki olduğunda musallaya varacak olan zengin fakir, ünlü ünsüz, köylü şehirli, okumuş cahil, kadın erkek, akıllı veya deli hemen herkesin çırılçıplak gideceğinin farkında olduğun zaman,
Seni yaratan Allah’ın bir, uğrunda hemen her etnik kökenden insanın can verdiği vatanın bir, kanınla desenini ve şeklini çizdiğin şanlı bayrağının bir ve günde beş vakit yöneldiğin kıblen Kâbe’nin bir ve tek olduğunu idrak ettiğin zaman,
Bu dünyada helal ile kazandığın ve hak ederek elde ettiklerinin farkında olarak Cehennem’de ateşin olmadığını ve oraya gidenlerin kendi ateşlerini kendilerinin götüreceğini bildiğin zaman,
Kısacası Yunus Emre’nin dediği gibi;
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
şuuruna vardığımız zaman adam olmuşuz demektir.