Her sabah aynaya bakıp gördüğün,
Çizgiler diyor ki ölüm var ölüm.
Her sabah bir yana döküp ördüğün,
Ak saçlar diyor ki ölüm var ölüm.
İnsan insanı iki yerde çok arar ve yanında görmek ister. Biri insanoğlunun en mutlu günü DÜĞÜN, diğeri ise el hak başa gelecek olan Mevlana’nın dediği gibi şeb-i âruz denilen son düğünü ÖLÜM. Bu o insanların içinde sende olan güzel hasletlerin ile o toplumda ve muhatabında bıraktığın riyasız gerçek intibalardan başkası değildir.
Süleyman olsan da ahiri toprak,
Solacak bir yerde düşecek yaprak.
Dört kollu sal ile vardığın durak,
Seferler diyor ki ölüm var ölüm.
2003 yılında döndüğüm ata yurdum Gümüşhane’de bugüne kadar en son 29 Mart 2024 Cuma günü toprağa vereceğimiz genç öğretmenimiz Dinçer DÜLGEROĞLU’NA kadar tanıdığım tanımadığım çocuk, yaşlı, genç o kadar insanımızı asıl hakikat âlemine yolcu ettim ki. Bu şehrin arşivini tutan sevgili Recep Ergin kardeşimin www.gumushane.gen.tr web sayfasında Vefat Köşesine her baktığımda onca insanın öldüğüne inanamıyorum.
Yediğin içtiğin yalanmış meğer
Tek servetin sana kalanmış meğer.
Hakikat yanına alanmış meğer
Bilenler diyor ki ölüm var ölüm.
Gümüşhane Merkez Kemaliye Camii’nin musalla taşından hemen her gün bir veya birkaç hemşerimize helallik vererek yolcu ediyoruz. Henüz yedisinde Elif Azra Ateş, Gümüşhane İl Birincisi ve geleceğin mühendisi yirmi üç yaşında Berkan Yılmaz, yetmişinde Servet Şenel ve bir asırlık yaşına varmış olan nine ve dedelerimiz gibi yaşa, zamana, boya, posa bakılmaksızın.
Ve biz biliyoruz ki bir gün muhakkak bizi ya da en yakın sevdiklerimizi buradan da birileri yolcu edecekler. Buna inandık ve iman ettik zira Yüce Kitabımızda buyrulduğu üzere;
“Her nefis muhakkak ölümü tadacak ve bize döndürüleceksiniz…!”
Anlaşılmaz mala olan hasretin,
Bitecek besbelli gücün kudretin.
O halde nedir bu hırsın gayretin,
Ölenler diyor ki ölüm var ölüm.
Ve son olarak bu yazıyı yazmama sebep olan genç öğretmen kardeşimiz Dinçer Dülgeroğlu bizlere bir defa daha hatırlattı ki; ne olursan ol nihayetinde ölüm denen hakiki gerçekle yüz yüze geleceğiz. O son misafir olan Azrail herkesin kapısını çalacak ve dirileceğimiz o güne kadar bizleri asıl olan o ahiret dünyasına götürecek. Bundan ne bir kaçış, ne de saklanış ve ne de bir kurtuluş asla yok.
Aslolan şudur ki Kemaliye Camiinin o musalla taşında Mehmet Akif Hocamızın merhumu nasıl bilirdiniz, mümin olduğuna şahitlik eder misiniz ve ona hakkınızı helal ediyor musunuz suallerine dolu dolu ve inanarak cevap verebilmek hüner olan.
Kul Hayalî der ki beyhude çalış,
Beşikten tabuda bir zaman kalış.
Bu dünyayı bırak öteye alış,
Gidenler diyor ki ölüm var ölüm.
Rabbim bu şehir var olduğundan bugüne kadar ahirete irtihal etmiş olan büyüklerimize rahmetiyle muamele eylesin. O müthiş günde bizlerin yâr ve yardımcısı olsun inşallah. (Âmin)
kenan okumuş süleymaniye 8 Ay Önce
Dinçer öğretmenimi beş sene Sivas'a öğrenci olarak gönderdim beni bir gün üzmedi gelir otobüsü bekler koltuğuna biner giderdi şimdi ise ebedi kalacağı ahiret yurduna yolculuğa çıktı mekanı cennet olsun .
Ertuğrul OĞUZHAN 8 Ay Önce
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber? O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azrail’e hoş geldin, diyebilmek de hüner... Kalemine sağlık İsmail Öğretmenim. Ölüm de var. Kul hakkı yiyenlerin vay haline diyorum. Kendinden eminsen Azrail i gülerek karşılarsın. Velhasıl kelam Allah hepimize hayırlı yaşamlar, hayırlı gidişler nasip etsin. Para pul da adam kurtarmıyor.