“Kâmil odur ki; koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser”
MEVLANA
Turan Tuğlu, Gönül Sungurlu ve Yusuf Sadık. Seksenli yaşlarının üzerinde iken birçok kitabı kaleme aldılar. Bu üç isme de kitap yazmaları konusunda teşvikim olmuştur. Bu üç isimden Gönül Hanım (Sungurlu) bu yılın içinde rahmete kavuştu. Mekânı ve makamı Cennet olsun. Bugün geride bıraktığı sekiz eseri ile bir nevi Gümüşhane’nin bilinmeyenlerini gün ışığına çıkarmış, elimizin altında ona ve ailesine ait belge niteliğinde eserleri bir nevi bizlere miras olarak kalmıştır.
Diğer isim Turan Tuğlu bundan tam elli sekiz yıl önce Gümüşhane Belediyesi’ndeki görevini bırakarak Rahmetli Zühtü Çetinkaya ile birlikte şimdi okumakta olduğunuz bu gazeteyi yani Kuşakkaya’yı bu şehre kazandırdı. Beni de yazmaya teşvik eden ortaokul Türkçe Öğretmenim Sebahat Şişman dışındaki tek isim kesinlikle Turan Tuğlu’dur.
Gümüşhane’nin yaşayan tek hafızası olması ve çıkardığı eserler hasebiyle bu şehrin en değerli kalemi ve yüreği olur kendileri. Aynı gazetenin sütunlarında onunla köşe yazarı olarak bulunmak bile benim adıma en büyük onur sayılır.
Ve hemen her Gümüşhanelinin eğitim öğretim hayatına dolaylı ya da dolaysız dokunan Yusuf Sadık bir diğer şehrin yaşayan efsanesidir. O da ilerlemiş yaşında birkaç eser kaleme alarak geriye en büyük mirası bırakmıştır. Yazdığı eserler kütüphanemizin en nadide köşesinde yer alırken önümüzü aydınlatan birer fener hükmündedir.
Diğer yandan İstanbul’da yaşayan Kelkitli hemşerimiz değerli üstadımız Ernail Koç ağabeyimizin değme yazarları kıskandıracak yazılarını yakın zamanda kitap haline getirmesini canı gönülden isteyenlerin belki de en başında geldiğimi ifade etmek isterim.
Bu şehirde marka olmuş isimler ve aileler hakkında yapılan eserler tüm yaşanmışlıkları, hatıraları, gerçekleri, tarihi olayları ve vesikaları günümüze ve daha ötesine kaynak olarak bırakmaktadır.
O yüzden Avukat Halim Mısırlıoğlu’nun, Erkan Kocatürk’ün, Metin Yüce’nin, Yıldız Eskicioğlu’nun, Melek Neyyire Demirel’in, Necati Akagün’ün, Ayşe Elveren Ataç’ın, Hülya Aydın’ın ve diğer birçok kalemin çıkardığı eserleri önemsiyoruz.
Bu şehrin en değerli insanı Adalet ve Milli Savunma Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun, diğer yandan en önemli şairi ve hayırsever insanı Hıfzı Kenan Çetiner’in, Eğitimci ve Yazar Erol Nedim Pehlivan’ın biyografi eserlerini kaleme almak şükürler olsun bendenize nasip oldu.
Ve nasip olursa yakında bu şehrin en sevilen insanlarının başında gelen Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail AKÇAY’IN biyografik kitabını yapmak üzerine çalışıyorum.
Elimde imkân olsa ve şu kitap maliyetleri biraz insaflı olsa bu şehirde birçok isme kitap yapmayı canı gönülden bir vazife addediyorum. Bunların en başında İsmail AKÇAY, Tekkeli Ozan Hasan SOYDAŞ, Eğitimci Şair Mehmet Ali ÇUBUKÇU, Ernail KOÇ, Kelkitli Hamal Hasan gibi isimler gelmektedir.
Ailesi ve geçmişi hakkında veya şahsi biyografilerini kalıcı bir esere nakşetmek hem adını yaşatmak, hem de tarihi geçmişi ileriki nesillere aktarmak bir nevi bu şehrin kültürel çetelesini tutmak önemli iş olsa gerek.
Bu bağlamda okuma ve yazma konusunda az da olsa yeteneğini gören, bilen ve teşvik alan öğrenci, öğretmen ve her kim olursa olsun bizlerle adeta sırra kadem basacak olan o mükemmel hatıraları kaleme almaları son derece önem arz etmektedir.
Anne ve babalar olarak, o çocukların en önemli rol modeli öğretmenler olarak çocuklarınızda, öğrencilerinizde küçücük de olsa bir ışık görebiliyorsanız lütfen onları teşvik edin, ellerinden tutun, yönlendirin ve hayallerine ulaştırın.
Hz Mevlana’nın da dediği gibi unutmayalım ki;
“Kâmil odur ki; koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser”
İdris duran 2 Ay Önce
İsmail hoca kalemine yüreğine sağlık.verdiğin bilgiler için. Seni kutluyorum.
yusuf Sadık eğitimci yazar... 2 Ay Önce
Geriye ne Kalır? Bir vakitlik saltanat ve ebediyete yolcu edilen ,altı üstü 4 metrelik bez içinde eli boş cansız bir beden . “ şehirde marka olmuş isimler ve aileler hakkında yapılan eserler tüm yaşanmışlıkları, hatıraları, gerçekleri, tarihi olayları ve vesikaları günümüze ve daha ötesine kaynak olarak bırakmaktadır. “ Yazar Hayal’in bu günkü yazısının özeti bu. Aslında dokunduğu kşiler bunlarla sınırlı değil. Hasan Pir. İlahiyatçı Niyazi Karabulut. Hatta Cemal karabulut, Z.Metin Yüce, S.Özcan SAN.Vasfi Mahir Kocatürk,Hasan TEMEL,Aydın Yalçın ve dahaları var. Hizmet etmiş olanlara karşı vefa duymayan toplumlar gelecekten ne bekleyebilirler ki?* Hayal Bu değerlendirmesi ile anılan görevi yani Vefalı olma görevini yerine getirmekle bu kervana kendisini de eklemiş oluyor. Bir köşe yazımda” Taktir edilme Duygusu “diye bir makale kaleme almıştım. Özetle herkeste taktir edilmek duygusu vardır demşitim. Bu bir methiye deyil. Hak edilen taktirin hak sehibine yakıştığını dile getirmektir. Az çok ne ise. Bu Marifetlerin dah çok hayat bulmasına itici güç olan an büyük kuvettir. Keşke Kitap baskı masrafları biraz insaflı olsa da nice biriki,mi olan değerlerimiz bu sahnede yer alsani ben İşmail hayali bu değerlendirmesinden dolayı tebrik ediyorumi . “Kul alayım kalem tutan ellere” diyor ya. Veysel. Her zaman kslemi kendinden tarafa değil bazanda hak edenlerden yana çevirmek en büyük erdemdir. Fazlafa lafa gerek yok bir dokunuş her şeyi gözler önine serer tıpkı fitili, ateşlenen bonba gibi Bendeniz kitap ve köşe yazılarımda eleştirdiğin tüm konularda yazı yazmaya çalışıyorum. Bu benim irşad görevimdir. Eğer bu görevimi ben ve benim gibi olanlar yerine getirmez ise yarın kıyamet gününde ve mahkeme_i kübrada sorulacak ,ilk soru:éİrşad görevini,zi yerine getirdin mi. İnsanlık için ne Yaptın?” sorusu olacaktır. İster kentin hafızası ol ister alim… istersen hamal Y.SADIK